2010 yılı yapımı olan İçimdeki Yangın aslında bir tiyatro oyunundan esinlenilerek sinemaya uyarlanmış. Dram ve toplumsal çatışmaların yer aldığı filmlerden hoşlananlar için film önerileri arasında yer alabilir. Lübnan ve İsrail çatışmalarının ve özellikle Golan tepeleri üzerindeki savaşın etkilerinin hissedildiği film, izleyenleri o döneme geri götürür.
Filmin hikayesi ikiz kardeşler Simon ve Jeanne’nin annlerinin ölmesi üzerine onun isteğini yerine getirmek için Lübnan’a gitmeleri ile başlar. Bu filmde Ortadoğu’da yaşanan ve halen de yaşanmakta olan iç savaşın insanlar üzerindeki korkunç etkilerini bir kez daha dile getirir. Vizyona girdiği yıl da en iyi yabancı film alanında Oskar adayı olmuş.
Bir Annenin Dramı
Lübnan’a giden iki kardeş için olayların iç yüzünü anlamak hiç de kolay olmayacaktır. Çünkü anneleri ailevi sebepler yüzünden ilk aşkını hamile olduğu halde terk etmek zorunda kalmıştır. Ailesini ve memleketini terk ardında bırakan kadının daha sonraki hayatı ise inanılmaz zorluklarla geçmiştir. Sürmekte olan savaşın etkisiyle her gittiği yerde bir öncekinden daha beter sorunlarla karşılaşan kadın ilerleyen zamanda oğlunu da bırakmak zorunda kalacaktır.
Filmin ilerleyen bölümlerinde çok farklı gerçekler ortaya çıkacaktır. Bu korkunç gerçek filmde yaşananların insanlar üzerinde bıraktığı tesir oldukça daraltıcıdır. İçimdeki Yangın din, mezhep ve çeşitli toplumsal çatışmalar nedeniyle alt üst olan Ortadoğu coğrafyasının korkunç yüzünü bir kez daha gösterir. Savaşın insanlar üzerinde bıraktığı vahşi ve korkunç etkiler de izleyen herkesi sarsacaktır.
Bir önceki yazımız olan Guguk Kuşu – One Flew Over the Cuckoo’s Nest (1975) başlıklı makalemizde 1975, Jack Nicholson ve Louise Fletcher hakkında bilgiler verilmektedir.